Yoksul cennet Tanzanya’dan geliyorum [2] 2006-02-07 00:00:00
Yoksul cennet Tanzanya’dan geliyorum [2]
Yazar: Münir Koçarslan
Hayalleri bile fakir
Yerli halk, zenginlerin malikanelerine bakıp, "Keşke benim de böyle bir evim olsa" diye düş bile kuramıyor. "Keşke buranın bekçisi olsam" diye düşünüyor. Tanzanya büyüleyen doğal güzelliklere, değerli taş madenlerine sahip...
Ne yerin altındaki ne de üstündeki zenginlik, halka hiç yansımamış. Ticaret Arapların ve Hintlilerin elinde. Alabildiğine uzanan beyaz kumsalların çevresinde rüya gibi malikaneler, parmak ısırtan konfora sahip tatil köyleri yer alıyor. Ancak bir kaç yüz metre ilerde ilkel bir hayat var.
Çeşmesi, elektriği olmayan köyler, çıplak ayakla dolaşan insanlar... 20 metrelik Hindistan çevizi ağaçlarına maymunları bile kıskandıracak çeviklikte tırmanan çocuklar... Bu çocukların, gençlerin düşleri bile fakir. Zenginlerin yaşadığı yerlere bakıp "Keşke benim de böyle bir villam olsa" diye hayal bile kuramıyor. "Keşke bir gün bu villanın bekçisi olsam" diye düşünüyor.
Ekmeği memurlar yiyebiliyor Burada ortalama ücret 50 dolar... Dar gelirli halkın gücü 35 cente satılan ekmeği almaya yetmiyor. Yeşil cennetin yoksulları, sadece günde iki öğün mısır lapası (ugali) yiyebiliyor, bulursa tropik meyveler ve otla besleniyor. Açlık, suça yol açmıyor. Ufak çaplı hırsızlar tabii ki oluyor. Ama cinayet, gasp yok denecek kadar az... Fakir ama huzurlu bir ülke...
Hayatın bedeli 80 cent Ortalama ömür 50 yıl... Çünkü sıtma çok yaygın... Bir çok kişi 80 cent (yaklaşık 1 YTL) verip ilaç alamadığı için sıtmaya yakalanıyor, hayatını kaybediyor. Tanzanya’da tek mevsim var. O da yaz. Mart-Nisan, Eylül-Ekim aylarında şiddetli yağmur yağıyormuş. Bu nedenle yeterince tarım yapılamıyor. Ancak deniz çok cömert... Kalamarlar, balıklar bizim yediklerimizin en az dört beş katı büyük... Sahil gel-gitlerle boşalınca, ellerinde kamışlarla av yapanların hücumuna uğruyor.
Hasan Şaş, Hakan Suka...
Burada da her şey futbol. Aslında Tanzaya'yla dostluğumuz, gönül bağımız 2002 Dünya Kupası’nda pekişmiş. Müslümanların hepsi bizi desteklemiş. Hasan Şaş’ın Brezilya’ya, Hakan Şükür’ün de Güney Kore’ye attığı kupa tarihinin en erken golü unutulmamış. Türk olduğunuzu anlayınca hemen şu iki isim telaffuz ediliyor: Hasan Sas, Hakan Suka (Shawili dilinde ü ve r harfleri olmadığı için Şükür, Suka diye söyleniyor.)
İnek nesli, bir bayramda tükenmiş! Bir gurup hayırsever Kurban bayramında, Zanzibar Adası’ndaki fakir Müslümanlara destek olmak istemiş. 22 dana alınıp kesilmesi için para gönderilmiş. 1 milyon 200 bin kişinin yaşadığı adadaki tüm danalar toplanmış. Ancak 21 tane bulunabilmiş. Bir dananın yerine de, koyun olmadığı için 7 keçi kurban edilmiş. Yaklaşık bin 500 kişiye kurban eti dağıtılmış. Şimdi herkes önümüzdeki bayram nasıl hayvan bulunacağını merak ediyor.
Baharat bahçeleri, kaplumbağa adaları ve muhteşem manzaralarıyla Tanzanya, unutulacak gibi değil... Şanslı kafile İşte, Afrika’nın 21.Yüzyıl’da bakir kalmış bu köşelerini birlikte görme şansı bulduğum kafile arkadaşlarım:
İsmail Katmerci, Sami Selçuk, Kamil Aydoğan, Ahmet Bülend Göksel, Çetin Altan, Mehmet Altan, Mahmut Akdoğan, Necdet Doğanata, Nurullah Demirci, Mehmet Karaçelik, Ahmet Ayhan, Mehmet Selami Özgül, Sedat Kaçar, Mehmet Uğur, Cem Baysal, Yusuf Zar, Mehmet Artuna Aysun, Mürsel Akça, Muammer Demircan, Osman Gürbüz Özkara, Mehmet Demirci, Nevzat Şahin, Hüseyin Uçar, Abdülbekir Kalkan, İsmail Akpınar, Tamer Yentür, Cezmi Acan, Osman Nuri Filiz, Mehmet Özyol, Mehmet Akif Özendi, Çetin Kazancı, Nedim Yalçın, Kemaleddin Özdemir, Erkam Tufan Aytav, Osman Göktaş, Muzaffer Doğan, Solmaz Waller, Türkiz Selçuk, Emiyra Yılmaz Durutürk, Umut Balta, Faruk Tuncer, Şerif Ali Tekalan, Şule Erçetin, Tanıl Kılıç, İhsan Arslan, Kerem Özcan, Abdullah Durutürk, Lokman Demirkol, Sami Yıldırım, Ahmet Hamdi Artuna, Hikmet Çınar, Ali Gencer, Arif Demirkıran, Yusuf Yeşilyurt, Ali Cengiz
Balayı adasında AKP’li milletvekilinin deniz keyfi Hint Okyanusu’nda kadar gidip de yüzmemek olur mu hiç? Üstelik sıcaklık 40 dereceyi bulurken... Orta Doğu Afrika’nın "balayı adalarından" biri Zanzibar’ın masmavi denizinde kulaç atıp serinleyenlerden biri de AKP’li İzmir Milletvekili İsmail Katmerci’ydi.
Yerli halk, zenginlerin malikanelerine bakıp, "Keşke benim de böyle bir evim olsa" diye düş bile kuramıyor. "Keşke buranın bekçisi olsam" diye düşünüyor. Tanzanya büyüleyen doğal güzelliklere, değerli taş madenlerine sahip...
Ne yerin altındaki ne de üstündeki zenginlik, halka hiç yansımamış. Ticaret Arapların ve Hintlilerin elinde. Alabildiğine uzanan beyaz kumsalların çevresinde rüya gibi malikaneler, parmak ısırtan konfora sahip tatil köyleri yer alıyor. Ancak bir kaç yüz metre ilerde ilkel bir hayat var.
Çeşmesi, elektriği olmayan köyler, çıplak ayakla dolaşan insanlar... 20 metrelik Hindistan çevizi ağaçlarına maymunları bile kıskandıracak çeviklikte tırmanan çocuklar... Bu çocukların, gençlerin düşleri bile fakir. Zenginlerin yaşadığı yerlere bakıp "Keşke benim de böyle bir villam olsa" diye hayal bile kuramıyor. "Keşke bir gün bu villanın bekçisi olsam" diye düşünüyor.
Ekmeği memurlar yiyebiliyor Burada ortalama ücret 50 dolar... Dar gelirli halkın gücü 35 cente satılan ekmeği almaya yetmiyor. Yeşil cennetin yoksulları, sadece günde iki öğün mısır lapası (ugali) yiyebiliyor, bulursa tropik meyveler ve otla besleniyor. Açlık, suça yol açmıyor. Ufak çaplı hırsızlar tabii ki oluyor. Ama cinayet, gasp yok denecek kadar az... Fakir ama huzurlu bir ülke...
Hayatın bedeli 80 cent Ortalama ömür 50 yıl... Çünkü sıtma çok yaygın... Bir çok kişi 80 cent (yaklaşık 1 YTL) verip ilaç alamadığı için sıtmaya yakalanıyor, hayatını kaybediyor. Tanzanya’da tek mevsim var. O da yaz. Mart-Nisan, Eylül-Ekim aylarında şiddetli yağmur yağıyormuş. Bu nedenle yeterince tarım yapılamıyor. Ancak deniz çok cömert... Kalamarlar, balıklar bizim yediklerimizin en az dört beş katı büyük... Sahil gel-gitlerle boşalınca, ellerinde kamışlarla av yapanların hücumuna uğruyor.
Hasan Şaş, Hakan Suka...
Burada da her şey futbol. Aslında Tanzaya'yla dostluğumuz, gönül bağımız 2002 Dünya Kupası’nda pekişmiş. Müslümanların hepsi bizi desteklemiş. Hasan Şaş’ın Brezilya’ya, Hakan Şükür’ün de Güney Kore’ye attığı kupa tarihinin en erken golü unutulmamış. Türk olduğunuzu anlayınca hemen şu iki isim telaffuz ediliyor: Hasan Sas, Hakan Suka (Shawili dilinde ü ve r harfleri olmadığı için Şükür, Suka diye söyleniyor.)
İnek nesli, bir bayramda tükenmiş! Bir gurup hayırsever Kurban bayramında, Zanzibar Adası’ndaki fakir Müslümanlara destek olmak istemiş. 22 dana alınıp kesilmesi için para gönderilmiş. 1 milyon 200 bin kişinin yaşadığı adadaki tüm danalar toplanmış. Ancak 21 tane bulunabilmiş. Bir dananın yerine de, koyun olmadığı için 7 keçi kurban edilmiş. Yaklaşık bin 500 kişiye kurban eti dağıtılmış. Şimdi herkes önümüzdeki bayram nasıl hayvan bulunacağını merak ediyor.
Baharat bahçeleri, kaplumbağa adaları ve muhteşem manzaralarıyla Tanzanya, unutulacak gibi değil... Şanslı kafile İşte, Afrika’nın 21.Yüzyıl’da bakir kalmış bu köşelerini birlikte görme şansı bulduğum kafile arkadaşlarım:
İsmail Katmerci, Sami Selçuk, Kamil Aydoğan, Ahmet Bülend Göksel, Çetin Altan, Mehmet Altan, Mahmut Akdoğan, Necdet Doğanata, Nurullah Demirci, Mehmet Karaçelik, Ahmet Ayhan, Mehmet Selami Özgül, Sedat Kaçar, Mehmet Uğur, Cem Baysal, Yusuf Zar, Mehmet Artuna Aysun, Mürsel Akça, Muammer Demircan, Osman Gürbüz Özkara, Mehmet Demirci, Nevzat Şahin, Hüseyin Uçar, Abdülbekir Kalkan, İsmail Akpınar, Tamer Yentür, Cezmi Acan, Osman Nuri Filiz, Mehmet Özyol, Mehmet Akif Özendi, Çetin Kazancı, Nedim Yalçın, Kemaleddin Özdemir, Erkam Tufan Aytav, Osman Göktaş, Muzaffer Doğan, Solmaz Waller, Türkiz Selçuk, Emiyra Yılmaz Durutürk, Umut Balta, Faruk Tuncer, Şerif Ali Tekalan, Şule Erçetin, Tanıl Kılıç, İhsan Arslan, Kerem Özcan, Abdullah Durutürk, Lokman Demirkol, Sami Yıldırım, Ahmet Hamdi Artuna, Hikmet Çınar, Ali Gencer, Arif Demirkıran, Yusuf Yeşilyurt, Ali Cengiz
Balayı adasında AKP’li milletvekilinin deniz keyfi Hint Okyanusu’nda kadar gidip de yüzmemek olur mu hiç? Üstelik sıcaklık 40 dereceyi bulurken... Orta Doğu Afrika’nın "balayı adalarından" biri Zanzibar’ın masmavi denizinde kulaç atıp serinleyenlerden biri de AKP’li İzmir Milletvekili İsmail Katmerci’ydi.
